Ersin Özalp-Gerçekler

Aralık ayı meclisi bana göre gereksiz, insanların zamanını harcayan kısır çekişmelere sahne oldu. Bir tarafta Akp’li Sami Barlas’ın kendisini öne çıkarmak, Akp kongresi öncesi kamuoyunda adından bahsedilmesi için ortaya attığı gereksiz eleştiriler. Sami Barlas zamanında İBB ellerindeyken bahsettiği aynı partizanlıkları göz ardı ederek, suçlamalarda bulunması yerine Silivri için iş birliği yapılması için çaba sarf etmesi gerekiyor. Öbür tarafta Süheyl Kırkıci ise zihniyet tartışması yerine bu tür eleştirilere maruz kalmaması için İBB’nin Silivri’ye yapacağı değil de şimdiye kadar Silivri’ye yaptığı elle tutulur yatırım ve hizmetleri açıklamasını beklerdim. Her iki çıkış gereksiz ve yeri Silivri belediye meclisinde yapılmaması gereken açıklamalar. İki meclis üyesi İBB meclisinde değil mi? Belediye Başkanı da İBB meclisinde değil mi? Gidin orada tartışın bence… Silivri’ye yapılması gereken bir şey varsa mademki Silivri’yi düşünüyorsunuz, gelin bir araya çözümü gerçekleştirin… Politika yapmayın. *** Volkan Yılmaz vatandaşla yakın ilişkiler içinde sosyal ağlarda gözükmesi vatandaşlar tarafından sosyal ağlarda övünç olarak yorumlar alıyor. Özelliklede Mhp’ye yakın bazı isimlerden. Volkan Yılmaz’ın halkla yakın ve iç içe olması bir belediye başkanı için tabikî çok iyi bir davranış. Ama Mhp’ye yakın bazı isimlerin sanki Silivri’de bunu şimdiye kadar sadece Volkan Yılmaz yapmış daha önce hiçbir belediye başkanı yapmıyormuş gibi algı yaratması yanlış. Bakın bilmeyenler için ben bazılarını anlatayım. Daha eskileri varda yakın tarihten başlayayım. Şaban Demiray; Herkes ona “Şaban Baba” derdi. Esnafın içinde yetişmiş belediye başkanı seçilmişti. Mesleği marangozdu. Şaban Baba sürekli makamında oturmaz sokak sokak gezer herkesin derdine çare bulurdu. Belediyede makam odasının kapısı daima açıktı. İlk ambulansı ve birçok aracı Silivri Belediyesine Şaban Demiray hibe almıştı. Ayrıca o zaman çok eleştirilse de Şimdi siyaset yapanlarda dahil olmak üzere bir çok insanı arsa sahibi yapmıştı. Şimdi eski sanayi bölgesinde ki o arsalar üzerinde çok katlı apartmanlar var. Sait Girgin; Hiç hatırlamam ki evinden belediyeye makam aracı ile gitsin. Erkenden sokağa çıkar. Belediyeye kadar tüm esnafla selamlaşarak, sohbet ederek belediye ana kapısına kadar gelirdi. Belediye ana kapısında bekler, tüm personel ile kapıda tokalaşır, selamlaşır, hatırlarını sorarak mesaiye başlardı. Şimdiki gibi girişte ayrı kapı kullanmazdı. Makam odasının kapısını neredeyse hiç kapamazdı. Mesai içinde her gün servisleri dolaşır, Müdür ve memurlarla çay içip sohbet ederdi. Kimse ona saygı da kusur etmezdi. Tüm belediye işlerini Silivri esnafıyla yapmaya özen gösterirdi. Selami Değirmenci; O da makam oda kapısını kapamazdı. Mütevaziliği herkesçe bilinen özelliğiydi. Misafirini kapıda karşılar, kapıda uğurlardı. 15 yıl belediye başkanlığı yaptı. Her kesimle arası çok iyiydi. Çarsıya, pazara yalnız çıkar, Esnafla ve vatandaşla görüşmeye bile tek başına giderdi. Ne yanında zabıta veya bir ordu insan taşırdı. Kendi makam aracını bile kendi kullanırdı. Kendi alışverişini kendi yapardı. Cep telefonuna kendi yanıt verir ve ona her zaman ulaşabilirdiniz. *** Ne yazık ki Hüseyin Turan dönemi ile belediye başkanları, yardımcıları ve müdürlükleri halktan uzaklaşmaya başladı. Görüşmek için randevu almanız gerekti. Makam odası kapıları kapandı. Korumalar ve en az 8-10 kişi ile dolaşmalar başladı. Özcan Işıklar’ı anlatmaya gerek yok. Özcan Işıklar, belediye ve birimleri zaten halktan tamamıyla koptu. Özcan Işıklar ile randevu ile bile görüşmeniz imkansızlaştı. Halkla ilişkileri gelmiş geçmiş en kötü bir 10 yıl gördü Silivrililer. Bilmeyenler için veya işine gelmeyip te hatırlamayanlar için; Volkan Yılmaz’ı da yaptıkları ile övelim ama geçmişi de unutmadan ve hakkını vererek…