Ersin Özalp-Gerçekler

Eskiden Yerel seçimler, yerel gazetecilerinin bayramıdır derdik. 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler Silivri’de yerel gazetecilerin sorgulanmasını gerektirdi. İğneyi kendimize batıralım. Biz gazeteciler daha önce sadece haber yapardık. Şimdikiler haber yapmaktansa menfaati olmazsa hemen saldırıya geçiyorlar. Kendileri sudan çıkmış ak kaşık sanki sürekli hakaret ve saldırı tarzı içindeler. Önceden beş yılda bir yapılan yerel seçimlerde adaylar basına ayrı bir önem verirlerdi. Ancak bu seçimlerde öyle olmadı. Önceden adaylar yerel basının peşinde koşar, röportaj ve haber yapılsın diye neredeyse yalvarırlardı. Bu seçimde ise farklı bir güç gösterisine giren adaylar sanki çok fazla afiş asınca daha fazla oy alacaklarmış gibi her yeri afiş ve pankartla doldurdular. Partiler ve adaylar bu afişli güç gösterisi yüzünden artık haber sitelerine reklam bile vermeye gerek duymuyor. Partiler ve adaylar kendilerinin seçtikleri yerel basına ve trollere komik paralar vererek (komik diyorum çünkü fiyatı kendileri belirliyorlar) “bültenlerimi yayınla” diyorlar. Toplantılara gelmenize de gerek yok biz size bülten ve resim göndereceğiz diyorlar. Bunu adı Silivri ‘de gazetecilik oluyor. Yapanlarda gazeteci oluyor. Adaylar demokrasiden dem vuruyorlar ama iş yerel basına gelince hepsi nedense taraf oluyor. Hoş, gazetecilerinde bunda payı yok değil. Maddi beklentisini alan gazeteci yani yandaş takım, trolden de öte fanatik taraftar gibi adaya çalışıyor. Eleştirenlere ise “Silivri’yi düşünüyorum ondan” diyerek trajikomik bir şekilde bahaneler üretiyor. Halbuki onlara kimse inanmıyor, herkes neyin ne olduğunu biliyor. Kim bunlar? 5’li çete diye adlandırılan Volkan Yılmaz’ın barıştırdığı ve bir araya getirdiği takım. Bunlar trolden de öteler. Kendilerine yollanan bültenleri kelimesi kelimesine (Kopyala/Yapıştır) sosyal ağda paylaşıyorlar. İmla hataları bile aynı, Bunlar kendi yayın organında bile haber yazma gereği duymuyor. Bazıları algı yaratarak sosyal ağda yalan ve iftira tarzı paylaşımlarda bulunuyorlar. Kraldan çok kralcılar var bir de, O zaman kardeşim siz gazeteci değilsiniz. Bal gibi de trolsünüz. Bazı gazeteciler ve gazeteci olduğunu sananlar ise kendi Facebook hesabından ancak 5-10 kişinin izlediği canlı yayınlar yapıyorlar. Bilmedikleri anlamadıkları konularda sağdan soldan buldukları sözlerle ahkam kesiyorlar. Yorumlar, tahminler yapıyorlar. Sadece bilgi kirliliği yaratıyorlar. Kimisi de canlı yayın adı altında hakaretlerde bulunuyor. Bora Balcıoğlu tarafından beslenen gazeteciler ve gazeteci olmayan gazeteciler de aynı durumda, Parasını alan için en büyük Bora Balcıoğlu, Parasını alamayan için kahrolsun Bora Balcıoğlu, Bu mudur gazetecilik? Nerede tarafsız habercilik, özgür habercilik? Sen eğer gazeteciysen, tarafsızca, özgürce seçim haberini kendin yap, Aday sana reklam verecekse verecek zaten, peşinde koşmana gerek yok. Muhalefet gazetecisiysen de zaten muhalif haberini yaparsın. Ya yalaka gazetecilere ne demeli? Adayları yalamaktan dilleri yara olmuş pörsümüş vaziyette, Ukala gazetecimizde var. Her şeyi ben bilirim edasıyla ortada geziyorlar. Ama tek satır haberi yok. Silivri’de bir de arsız, yüzsüz, patavatsız gazeteciler var. Bunlar adaylardan, belediyeden sürekli bedavadan bir şey kapma derdindeler. Nerede beleş bir yemek, kahvaltı veya dağıtım var bunlar hemen orda bitiveriyorlar. Geçenlerde belediye bedava Ramazan erzağı dağıtılıyor bu beleşçiler utanmadan “bize erzak yok mu?” diye görevlilere bozuk atmaktan da çekinmiyorlar. Gazetecilik onurlu bir meslektir. Biraz omurgalı olun be kardeşim. İşte bu kadar da ayağa düşmüş işte Silivri’de gazetecilik. Silivri’de bir de gazeteci olmayan gazeteciler var. Gazetecilikten bihaber bunlar. Ne gazetecilik eğitimleri var ne de gazetecilik tecrübeleri, İlkokul mezunu bile olmayan birisi eline kamera veya fotoğraf makinası alıp ben gazeteciyim ortada dolaşıyor. Emekli olmuş gazetesi bile olmayan Facebook’tan parti bülten paylaşımı, resim paylaşımı yaparak adaylardan para isteyen kişiler var. Bunlarda sözde gazeteci… Mevkutesi yok, bazısının kendi adına bile Mevkutesi yok, Vergi kaydı yok. Fatura kesemiyor. Gazetecilikle ilgili hiçbir vasfı yok. Çıkmışlar ben gazeteciyim diye ortada dolaşıyorlar. Savcılık, Vergi Dairesi bu işe el atmalıdır. Belediye ve Kamu kurumları bu kişilere itibar etmemelidir. Eline ver kalemi ve bir satır haber yazamaz bunlar. Adaylarımızda bu kişilere itibar ediyor. Çünkü kendilerine faydası olmayacak ucuz reklamlar peşindeler. Kendisinden akıllı olan gazeteciyi etraflarında istemiyorlar. Çünkü gerçek gazetecilerin ne isteyeceklerini ne soracaklarını bilemiyorlar. Onlardan çekiniyorlar. Bu vasıfsızlar yıllarını bu mesleğe vermiş gazetecilere kara çalıyorlar. Bu gazeteci olmayan kişiler Kaymakamlık, Belediye ve Partilerin WhatsApp haber gruplarına da ekleniyor. Nasılsa istediğimizi yaptırırız diye seviniyorlar. Gerçek gazeteciler birlik olmayıp bu kişilere taviz verdiği sürece bu düzen böyle gidecektir. İşte Silivri’de gazeteciyim diye geçinenlerin hali budur.