Kadınlar Plajı ve Özgürlük

İlk çocukluk anılarımız…
Başımızda hasır şapkalarımız, çoluk çocuk Silivri Belediye Plajı’nda gidişimiz…

Kadınlar Plajı ve Özgürlük
Reklam
Bu Haberi Paylaş:

İlk çocukluk anılarımız…
Başımızda hasır şapkalarımız, çoluk çocuk Silivri Belediye Plajı’nda gidişimiz…
Sonra 70’li yıllarda İstanbul gibi Silivri’de artan biçimde göç almaya başladı.
Önce Silivri Belediye Plajı’ndan aileler çekildi, yerini yalnız gelen erkekler aldı.
Özgürlüğümüz kısıtlandı, kızlara gözünü dikip bakanlar yüzünden aileler gidemez oldu oraya.
Marmara iyice kirlenene kadar Silivri sahilinden sandallarla denize açılıp idare ettiler durumu.
Sonra zaten Silivri Belediye Plajı falan da kalmadı, Cumhuriyet değerlerinin üzerinden geçen silindir gibi, kumsalın üzerinden de birde sahil yolu geçti.
Plaj özgürlüğü din baskısından değil, kadın yüzü görmemiş erkeklerin İstanbul’a gelişiyle kısıtlandı.
Yıllar sonraki durum ise içler acısı. Erkeklerimizin büyük çoğunluğu hâlâ kadınlarla bir arada yaşamayı öğrenemediler.
Bugünün ortamında şimdi bir de “din kılıfı” çıktı.
Bir yerel gazetede çıkan makaleye kızan genç erkek, yorumunda diyor ki: “Müslüman ülke değil miyiz? Elbette tüm plajlarda kadın-erkek ayrımı olacak!”
Eski Silivri Belediyesi idaresi kadınlar plajı talebinin kadınlardan geldiğini söylüyor.
Ancak Kadınlar Plajı konusunda çıkan yazılara hemen hemen yüzde yüz oranında erkeklerden görüş gelmesi tuhaf değil mi?
Erkek otoritesinin hiç tartışılmadığı bir aile yapısında baba kızına, koca karısına “Ancak kadınlar plajı olursa gidersin” derse, yaz sıcağında suya girmek isteyen ne yapsın?
Erkeğin çağdaşlaşamadığı bir ülkede kadınlar ister plajda, ister eğitimde, ister siyasette, ister sokakta olsun, hiçbir yerde özgür olamaz.
Böyle bir toplumda din kılıfı, uysa da uymasa da her koltuğa geçirilir.
Nitekim öyle de oluyor.
Bazı siyasetçiler ve meslektaşlarımız “özgürlük” üzerinden giderek kadınların da özel plaj isteme hakkı olduğunu, bunu normal karşıladıklarını yazıyorlar ve söylüyorlar.
Elbette ki herkesin her şeyi isteme hakkı vardır.
Ancak söz konusu durumda isteme hakkının özgürlükle olan ilintisi çok fazla sorgulanmaya muhtaç.
Erkek bakışının egemen olduğu bir ülke yönetim biçiminde kadınlar özgür olamaz.
Erkekler adam olduklarında, kadınlar üzerindeki erkek baskısını çektiğinizde kadınlar plajı marjinalleşmeye mahkûm bir olgudur.

Bu sorgulamayı kişisel olarak yaptığımda çıkan sonuç şu: Silivri’de kadınlar plajı yapılan yere çekilen perdeye yazılacak “2024 Modeli Utanç Duvarı” yazısının altına imzamı atarım.

Reklam

Bu Haberi Paylaş:
Reklam
ETİKETLER:
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ