Kasabanın Zübükleri

Kasaba yaşamından, belediye başkanlığından, politikadan, Ankara’ya mebusluğa uzanan yolda herkesi kandırarak, bir şekilde herkesi vaatler ve umutlarla aldatarak iktidarı ve her şeyi ele geçiren bir “insan tipi”ni anlatır “Zübük”.

Kasabanın Zübükleri
Reklam
Bu Haberi Paylaş:

Kasaba yaşamından, belediye başkanlığından, politikadan, Ankara’ya mebusluğa uzanan yolda herkesi kandırarak, bir şekilde herkesi vaatler ve umutlarla aldatarak iktidarı ve her şeyi ele geçiren bir “insan tipi”ni anlatır “Zübük”. Zübük herkesi kandırmakta, insanları çıkarları noktasından bağlamakta ustadır.
“Zübük”ü yazan Aziz Nesin, onu sinemada ölümsüzleştiren Kemal Sunal vefat etmiş olsa da “Zübük” kalır.
Siyasetin herkesi sarsan fırtınalarıyla boğuşmak zorunda kalanlar “Zübük”ü okumadan Türkiye toplumunu anlayamazsınız.
Başında bulundukları STK ların temsil ettiği şehrin adını kullanarak kendi mutlu azınlıklarını oluşturan,
STK başkanlığı sayesinde popülerliğini arttırarak sözde güçlerine güç katan,
Gerçekte sıfatsız ve gereksiz olan bu asalak zübüklerin isimlerinin en kısa sürede şehirle anılmaması amacıyla gerekli girişimlerin yapılması ve temsiliyet makamının hak eden ehil ellerde olması için ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor.

Kasabanın her sosyal ortamında ve etkinliklerinde at oynatan gösteriş budalası bazı kişi veya kişilerin, kendilerine etiketledikleri Başkanlık sıfatıyla Kemal Sunal’ın da filminde oynadığı Aziz Nesin’in eşsiz eseri olan ZÜBÜK’ü anımsatması beni nedense şaşırtmıyor.

Çünkü buna ses çıkarmayan, gülüp geçen, aldırmayan, bulaşmaya gerek yok diyen veya önemsemeyen sağduyularını dondurmuş insanların sayısı o kadar çok ki…

İsterseniz bu konuda biraz soru cevaplayalım…
Sizce de artık bu her devrin kazananı olan kasaba Zübük’lerinin, sosyal ve ekonomik gelişmelerinin kat be kat artmasının sorgulanma ve dur demeni zamanı gelmedi mi?
Hemşerilerinin sorun ve dertlerinin çözümüne ilgisiz hatta bir adım daha ileriye giderek temsil ettikleri toplumun dertlerinden bile kendilerine kazanım sağlamaya çalışan bu tür zübüklerin başında bulundukları kurum veya kuruluşlardan bertaraf edilmesi sizce gerekli değll midir?
Bir Sivil Toplum Kuruluşunun bütün gelişmelerini ellerinde tutan, kendi klanlarını oluşturan ve onu kutsayan “mutlu ve gereksiz bir azınlığın” kasabanın kanını emme, kendilerini önemsetme girişimi içinde oldukların farkında değimlisiniz?
Halkın merak ettiği ve her şart ile durumda kendilerine başarı yazdıran zübüklerin, temsil ettikleri topluma bir şey verip vermediklerini tartışmaya bile gerek duymuyor musunuz?
Yemek sefaları, ziyaret sefaları, bedava turistik geziler gibi köstebek vari bir sinsilik içinde olan bu zübüklerin, 0-7 yaş zekalarına rağmen kendi kurguladıkları tiyatroları her saniye, her ortamda icra etmelerini hala hayret ibret ve şaşkınlıkla izlemiyor ya da görmüyor musunuz?
Şimdi sıra, her devirde her türlü boyaya boyanan, şahsi ikbal ve çıkarını katmerleyen bu zübüklerin kim olduğunda.
Bunu da daha sonraki bir yazıma bırakıyorum hem o güne kadar siz yukarıdaki soruları da cevaplandırmış olursunuz.

Bu Haberi Paylaş:
Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ