Aynı Gün, Aynı Yangın: Tesadüf mü, Tezgâh mı?
Geçen yıl da aynı gündü…
Silivri’nin Yoğurt Festivali’ydi. Gazi Tepe Köyü’nde yine bir yangın çıktı. Aynı saatler, aynı şaşkınlık, aynı çaresizlik.
O gün festivalin tadı kaçtı, tıpkı bu yıl olduğu gibi.
Geçen yıl da aynı gündü…
Silivri’nin Yoğurt Festivali’ydi. Gazi Tepe Köyü’nde yine bir yangın çıktı. Aynı saatler, aynı şaşkınlık, aynı çaresizlik.
O gün festivalin tadı kaçtı, tıpkı bu yıl olduğu gibi.
Şimdi tekrar soruyorum: Bu sadece tesadüf mü?
Yoksa birilerinin her yıl aynı zamanda, aynı şekilde düğmeye bastığı bir senaryo mu?
Bu yıl yine festival başladı, stantlar kuruldu, Heyecan vardı, umut vardı.
Ama açılış korteji yapılamadı.
Çünkü bu yıl da bir yangın çıktı.
Çünkü bir kez daha her şey bir anda altüst oldu.
Aynı senaryo… Yine festivalin ilk günü, yine yangın…
Peki bu kadar denk gelen şeyler, sadece kader midir?
Yoksa birilerinin kurduğu bir tezgâh mı var ortada?
Sorarım size, bu kadar denk gelen “tesadüf” olur mu?
Ve daha önemlisi, bu ülkenin hafızası neden bu kadar zayıf?
Geçen yıl olanları unuttuk mu?
Yanan ormanları, boşaltılan evleri, duman altında kalan umutları?
Bu yıl yine aynı oyuna geldik, ama farkında mıyız?
Festival akşamı güzeldi, evet.
Silivri direndi, yine de bir araya geldi, dans etti, eğlendi.
Çünkü halk, karanlığa inat ışığı seçmeyi bilir.
Ama yangının izleri kolay kolay silinmez.
Hele ki bu yangın, sadece ağaçları değil; aklımızı, vicdanımızı ve hafızamızı da yakıyorsa…
Varsa suçlular ellerini kollarını sallayarak dolaşırken,
Bir festivalin açılışında saatlerce güneşin altında bekleyen halk, yine sabırlı, yine sessiz.
Ama sabrın da bir sınırı var.
Ancak unutmamak gerekiyor:
Her yıl aynı gün yaşanan bu yangınlar sadece doğayı değil, güvenimizi de yakıyor.
Bu işin arkasında ne var, kim var?
Bu sorular sorulmalı, cevapları aranmalı.
Silivri, her şeye rağmen festivalini yaşadı.
Ama bu yangınların, bu “tesadüflerin” üzeri öyle kolayca örtülemez.
Bu halk unutmaz.
Ve bir gün bu soruların da bir cevabı olacak.
Silivri halkı uyanık, Silivri halkı sabırlı.
Ama artık bu sabır da sorgulamayla birleşmeli.
Çünkü biz unutmayız.


















